Liyakat; sözlükte bir kimsenin kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu olarak tanımlanır. Yeterlilik ilkesi de diyebileceğimiz, verilen görevi en iyi şekilde yapabilme yetisi olarak tanımlanabilen liyakat ilkesi, göreve başlama ve görevde yükselmede “bilgi, görgü ve diplomayı” esas alır.
Liyakat ilkesi ülkemizde hem Anayasa hem de kanunlarla korunmaktadır. T.C. Anayasası’nın 70. maddesine göre, “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” Bu maddede kamu görevine girmede yeterlilik ilkesine dikkat çekilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. Maddesinde de liyakat ilkesi, “Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak” şeklinde ele alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı eğitim kurumlarında müdür veya müdür yardımcısı olmak isteyen öğretmenlerin, 2019’dan beri EKYS (Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme) sınavına girmesi gerekmektedir. EKYS sınavı, müdür ve müdür yardımcılığı kadroları için ayrı ayrı düzenlenmektedir.
Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından adaylar Sözlü Sınava girer. Sözlü Sınavda 60 ve üstü puan alanlar başarılı sayılır. İller bazında oluşturulan değerlendirme komisyonlarında adayların aldığı eğitimler, kurum geliştirme deneyimi, akademik ve mesleki deneyim, ödül ve cazalar gibi somut kriterlere göre puanlama yapılır. Sonuçta; yazılı sınavın %50’si, sözlü sınavın %20’si ve İl Değerlendirme Komisyonunca yapılan puanlamanın %30’u alınarak adayların görevlendirme puanları hesaplanmaktadır.
EKYS’de yapılan sözlü sınavın görevlendirme puanlarına olan etkisi şeffaflık ve adalet ilkelerini gölgelemektedir. Adaylar, Sözlü Sınavda baraj olan 60 puanı alamayacaklarını ya da verecekleri puan ile Yazılı Sınav puanlarının düşürüleceğini düşünmektedirler.
Camiamızda başka bir liyakat eksikliğini de Şube Müdürü atamalarında yaşamaktayız. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı idari kadrolarda sınav şartı aranan tek kadro Şube Müdürlüğü kadrosudur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin 5. Maddesinde Şube Müdürü atamalarına şartlar getirilmiş ve sınav esasına göre atama yapılma şartı getirilmiştir. Ancak son zamanlarda bu şartlar göz ardı edilerek Milli Eğitim Bakanlığınca şube müdürü atamaları yapılmaktadır. 657 Devlet Memurları Kanunu 76. Maddesine dayandırılarak yapılan bu atamalar “keyfi atama” derecesine gelmiştir.
Devlet Memurları Kanunu kurumlara, 76. Maddesinde geçen “ Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 657 Sayılı Kanunun 68. Maddesindeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” ibaresi ile memurlarının rızaları aranmaksızın veya istekleri olup olmadığına bakmaksızın yer görevlerini değiştirme yetkisi vermiştir. Bu maddenin ilk bölümünde, kurumlara sadece memurlarının görev yerlerini değiştirme yetkisi tanınmış, fakat görevlerinde de değişiklik yapabilme olanağı sağlanmamıştı. Sonrasında yapılan değişikliklerle memurların görev yerlerinden başka görevlerini de değiştirebilme yetkisi verildi.
Kamu yönetiminde personellerin iş ve işlemlerinin sağlıklı ve düzenli yürümesi yani bu işleyiş mekanizması çok önemlidir. Bu mekanizmanın kalbi de idari kadrolardır. Liyakat ne kadar hakimse kalp o kadar sağlıklı olur.
Tıkalı damardan kan geçer mi? Kan geçmeyince kalp atar mı? Tekliyor.
Okullarımızın başarısı yönetimleri ile doğru orantılıdır. Okul müdürünün vizyon sahibi olması, çalışanlarıyla, öğretmen, öğrenci ve velilerle iyi ilişkiler içinde olması, motive edici olması, ilgili mevzuata hakim olması, tutarlı, adaletli olması, okulda başarıyı kaçınılmaz kılar.
Liyakat ilkesi göz ardı edilerek uygunluk ve yeterlikten uzak okullarda görevlendirilen idari kadrolar, okullarda işleyişi duraksatıyor ya da gerektiği gibi ilerletemiyor. İlgili mevzuata vakıf olması gereken idareci bilgi ve tecrübe eksikliği (donanım) olunca, yapılması gereken iş ve işlemler konusunda ciddi sorunlar yaşatıyor, mağduriyetler oluşturuyor.
Bir idarecide bulunması gereken özelliklerden olan iletişim ve yönetim becerilerinde yetersizlik de sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Bu konudaki yetersizlik, okullarda; çatışmalara, ayrıştırmalara, mobinge, huzursuzluğa dönüşmektedir.
Şube Müdürü atamalarında da durum farklı değildir. Yeterliliğin eksik olması, işleyişte aksaklıklara neden oluyor. İlgili mevzuatlara yeterince vakıf olmamak, işlemlerde hatalara, yapılacak işlerin sürecini yavaşlatmaya yol açıyor.
Keyfi görevlendirmeler, keyif kaçırır hale geldi. Milli Eğitim bünyesinde liyakat eksikliği ciddi boyutlara ulaştı. Birçok kurumda liyakat yoksunluğu yaşanmaya başladı. Artık “Dur” deyip keyfilikten, liyakete geçilmesi temennisi ile…
Kaynakça:
T.C. Anayasası. 1982.
“Devlet Memurları Kanunu (657 S.K.)” Resmi Gazete. 12056, Temmuz 1965
T.C. Resmi Gazete. Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelik. 12.10.2013. Sayı: 28793, Başbakanlık Basımevi, Ankara.
Gülay ÇETKİN
Denizli