Korkma! Üye isen bize,
İdarecilik, tayin ne dilersen dile.
Ceza bile döner ödüle,
Sen üye isen bize.
Önceleri “Yok canım daha neler!”, “Yanlışın vardır.” dediklerimizi o kadar kanıksadık ki esprisini yapar hale geldik. Gerçekten insanın aklına gelmeyen başına gelirmiş. Bal tutan parmağını yalar ama kovanı götürmek de işte ne bileyim?
Yetkili sendikayı, üyelerine sahip çıkma, yaptıklarını savunma-örtme ve olabilecekleri önleme konusunda tebrik ediyorum. Takdire şayan bir durum değil mi? Çünkü hiçbir üyesine hiçbir şey olmuyor.
Mesela üyesi okul yönetirken yanlış yaparsa daha iyi bir yere idareci oluyor. Sorsak “Napalım bizim üyemiz atalım mı?”
Yine mesela, üyesi iseniz okulda nöbet tutmanızda hiçbir sorun yaşamazsınız, kılık kıyafet ha keza öylesine.
Yapılan jestleri saymıyorum; ödüller, belgeler, kayırmalar filan derken…
Devrin adamı olmuşlar sonuçta. Gölgelendikleri ağacın meyvesini yemesinler mi? Bizimki de iş işte.
Adı üstünde devir, devrediyor, evriliyor, çevriliyor. Dönüveriyor anlayacağınız.
Sayın yetkili sendika;
Hükümet karşısında benziyorsun notere.
Maaşlar erirken günden güne.
Bu devran böyle gitmez,
Saltanatına çok da güvenme
Arkasında hukukla Eğitim Gücü Sen geldi.
Kork ve titre!