Eğitim Gücü Sendikası Aralık ayında bir okul müdürünün okula yapılan bağışı hesabında tuttuğuna dair şikayette bulunmuştu. İddiamız değerlendirmeye alınmış ve soruşturma süreci başlatılmıştır.
Yani iddiamız yalan veya iftira değilmiş. Sendikamıza ve şahsıma bu konuda sanki suçu biz işlemişiz gibi iddialar atılmaya başlandı.
Bu yapılan yanlışı adeta normal görüp şahsımın okul müdürüne husumetim neticesinde böyle bir şey yaşandığı iddiası sizleri ikna etmiş vaziyetteymiş. Hiç işim kalmamış, yapacak bir şeyim yokmuş da mı onlarla uğraşıyor muşum? Bunu iki yıl bekleyip de mi yapmışım? Şimdi bildiklerimi o zaman da biliyordum. Okulda önce öğretmen tarafından fiziksel saldırıya uğrayıp sonra okul müdürünün psikolojik şiddetine maruz kalıp görevlendirme ile uzaklaştığım zamanlar niye yapmamışım?
Bu iş öyle husumet işi değildir. Emin olun ki şahsi husumet söz konusu olsa idi başka iddialarımız da olurdu. Biz sadece okullarımızda yaşanan benzer olaylara karşı sahanın sesi olduk, EMSAL teşkil etsin diye tadından bıraktık.
Şikayetimizden iki ay önce durumu ilgili makam ilettik. Bir şey yapılmayınca basına yazı verdik.
Baktık hala bir şeyler yapılmıyor, basında da bulabileceğiniz “ismini vermek istemeyen bir okul diyor ki” yazımızı yazdık. Ulusal basında çıktı. Hala ses yok. Haberin sosyal medyada görünürlüğünü artırınca bir makamdan arandık. “Zaten onlar ikinci dönem gidecek denildi.” İkili öğretim olan okul ayrılacak ilgili müdür de ortaokul kadrosu ile gidecekti. Makam bizi arayıp böyle dedğinde günlerden pazardı. Ertesi gün öğretmenler okula gittiklerinde ertesi hafta okulun taşınacağını duyuyorlar. Müdür ertesi gün toplantı yapıyor, “Hayırseverin parasını dolar yapmıştım ya 2 bin kusur dolar yaptı o da şu kadar Türk Lirası yapıyor.” diye kendi banka hesabından okul hesabına “hayırsever bağış” açıklaması ile gönderip dekontu okula veriyor. Dekont ekiyle şikayetimizi yapıyoruz. Parayı bulan da zaten o okuldaki üyemizdi. Okul için adeta el açıp para buluyor ancak okul müdürü iki yıl elinde tutuyor parayı. Siz napardınız?
Merak ediyorum gerçekten. Bir usulsüzlük var birileri çıkıp bununla mücadele ediyor. Ve bu usulsüzlükleri her gün sizler dile getirip sitem etmiyor musunuz? Eğitim adına, kamu adına bir mücadele veriliyor. Şimdi bunu bırakıp da acaba kim, neden yapmış derdine düşmek de ne ola ki? Şimdi yapan yapmış, ama ortaya çıkaran mı suçlu oluyor? Kamu vicdanı ile hareket edilmiş bir durum bir camiada böyle mi tepki görür?
Usulsüzlükle mücadele ediyoruz diye çekiverdiğimiz eziyete bakın demek isterdim ama demem ASLA. Okul Müdürü kendini aklamak için iftira peşinde koşuyor ve öğretmenlerimiz de bundan etkileniyor maalesef. Olsun pişman değilim. Zaten bu yola çıkarken benden bileceklerinden adım kadar emindim. Hiç PİŞMAN DEĞİLİM yüz bin kere olsa yine aynı şeyi yapardım
Ama bu hamurun götüreceği çok sular var sevgili kamuoyu. Bu olayı ve daha fazlasını bilip unutan makam sahibi kim? Soruşturmanın selameti açısından açığa alınmayan müdürü delil karartma işine girdi biliyoruz, delilimiz var, amama ona bu aklı veren kim? Aylardır bir türlü taşınamayan okul bir günde nasıl taşınma kararı alındı? Bu kararı kim, kimlerle verdi? Daha interneti bile bağlanmamış okul acilen neden taşındı? Olay sonrasında okul müdürüne sahip çıkan kişi ya da kurumlar kim? Hangi STK üyeleri sendikamızı karalamak için müdürle gizli işbirliği içinde? Hepsini biliyoruz. Hepsi için de gerekeni yapacağız.
Siz, kim neden yapmış için yorum yaparken biz konuyu yeri ve zamanı geldiğinde idari ve adli süreçlere taşıyacağız. Amaç bu değil bu ve bunun gibilerdir.
Haftaya acil bir gündem olmaz ise bu kişiler üzerine itina ile konuşmak dileğiyle.