Kendisini hatırladığımızda yüzümüzde istemsiz bir gülümsemenin adıdır Kemal SUNAL. Rahmet olsun. Filmlerinde hep hayattan kesitleri canlandıran, nüansları yakalayıp ironilerle gözler önüne seren bir sanatçıydı.
İzahı olmayanın mizahı olurmuş ya? Kemal Abi bunu tecrübe ettiriyordu bize. Efsane filmlerinden birini izledim geçenlerde: Deli Deli Küpeli.
Filmde, 12 Eylül döneminde kardan yolları kapanmış bir kasabada karaborsacı esnaf, tefeciler, eşkiyalar halka zulüm etmektedir. Kasaba halkı dört gözle gelecek olan Kaymakam ve Hakimin göreve başlamasını beklemektedir. Derken birisinin kendisini hakim sandığı akıl hastanesinden kaçan iki akıl hastasının yolu da bu kasabaya düşer. Soğuktan hükümet binasına sığınınca halk beklenilen Kaymakamın geldiğini zannederler.
Göreve başlamakta acele ederler, Kaymakam yanında hakimle kasabada gezmeye başlar. Değerinden kat be kat fazla odun satan oduncunun dunlarını bedava dağıtıp fiyatı düşürür. Sonra fırıncıya gider orada da aynı şeyi yapar. Sıra toptancıya gelir: Daracı kurulsun! Ardından tefeciye.
Çok geçmeden bir avukat Kaymakamın odasına hışımla girer; fırıncının, oduncunun, toptancının,tefecinin hakkını savunmaya kalkar. Milletvekili adayı da olan bu avukat müvekkillerinin yanlış yapabilmesi için yollarını açan avukattır da aynı zamanda. Ona da cevabı nettir Kemal Abinin: Burada kanun da benim Devlet de!
Kasaba abad oluyor tabi.
Şimdi içimizden Kemal Abimizin okullarımıza da gelmesini istemedik desek yalan olur.
Hiç sorun değil şöyle bir ay kapanıverse yollarımız, gelse Kemal Abimiz. Otursa makam koltuklarına. İncelese dosyaları. Baksa yapılan işlere.
Koltuklarında oturup görevlerini yapmayan ya da suistimal edenleri Memleket Sevdasında Vatana ihanet suçundan yargılasa.
Dolaşsa okulun koridorlarında, görse birilerini. Filmde rüşvet elçiliği yapan özel kalemine yaptığı gibi karda koştursa elinde kırbaçla.
Mobbinge uğrayanların, mazlumların yüreğine su serpse, “Gelmez dediğimiz günler geldi” dedirtse.
Güya kanuna, hukuka uydurup çevrilen işleri tekrar çevirse tersine. Allak bullak etse yalanları, dolanları.
Kendisine kurulan kumpasları bozduğu gibi bozsa zalimlerin oyunlarını. Artık takatleri kalmasa bir daha zulme.
GELEN BAYRAM, SEN DE GEL BE KEMAL ABİ. VALLA BAK ÇOK MUTLU OLURUZ. SENİN HER FİLMİN SONUNDA GÜLDÜĞÜN GİBİ GÜLERİZ HEPİMİZ.